11 Mart 2009 Çarşamba

İsmâil Dede Efendi (Hammâmîzâde)



İsmâil Dede Efendi (Hammâmîzâde)

Hammâmîzade İsmâil Dede Efendi, (d. 9 Ocak 1778, İstanbul - ö. 29 Kasım 1846, Mekke, Minâ), Türk besteci.

Babası geçimini hamam işletmeciliğiyle sağladığı için, Hammâmîzade adıyla tanınmıştır. Ancak günümüzde çoğu zaman Dede Efendi diye anılır.
Sesinin güzelliği ve müzik yeteneği çok küçük yaşta ortaya çıkınca, dönemin ünlü müzikçilerinden Uncuzade Mehmet Emin Efendi'den özel dersler almaya başladı. 1798'de Yenikapı Mevlevihanesi şeyhi Ali Nutki Dede'ye Bağlandı; ertesi yıl "çile"sini tamamlayarak "dede" oldu. Çilede iken bestelediği ilk şarkııyla padişah III.Selim'in dikkatini çekti, art arda bestelediği yapıtlarla dönemin gözde bestecileri arasına girdi; yüksek saray görevlerinden padişah musahipliğine ve müezzinbaşılığa atandı. III. Selim'den sonra II.Mahmut'un da yakın ilgi ve desteğini gördü.
İsmail Dede Efendi, bir yandan Saray fasıllarına hanende ( Ses Sanatçısı ) olarak katılırken, bir yandan da Enderun'da ve Yenikapı Mevlevihane'sinde müzik dersleri verdi. Dede efendi, Hacca giderken yakalandığı Kolera hastalığından öldü.
Yetiştirdiği çok sayıda öğrenci arasında özellikle, kendisinden sonra XIX.yy'ın en büyük bestecileri arasında yer alan Zekai Dede, Dellalzade İsmail Efendi ve Eyyubi Mehmet Bey sayılabilir.
Art arda yeni makamların bulunduğu klasik Türk müziği repertuvarının en gözde parçalarının bestelendiği III.Selim döneminde ilk yapıtlarını veren İsmail Dede Efendi, XVIII.yy'ın sonunda Batı müziğiyle ilk ciddi bağlantıların sonucu olarak görülmeye başlanan yenilik hareketlerine sırt çevirmemiş olup, genellikle öncüllerinden devraldığı kurallara bağlı bir bestecidir. Onun da temel gereci insan sesidir. Mevlevi ayininden ilahiye, kar'dan köçekçeye, her formda ürün veren İsmail Dede Efendi içtenlikten kaynaklanan akıcılığı, bir müzik yapıtının en büyük erdemi saymıştır.
İsmail Dede Efendi, 500 dolayında beste yapmışsa da, nota kullanımının yaygın olmayışı ve müzik öğretiminin ezebere dayanması nedeniyle, bunlardın yarısına yakın bölümü unutulmuş 8'i çalgısal, geri kalanı sözlü olmak üzere 267 yapıtı günümüze ulaşabilmiştir. Sözlü yapıtlarından 49'u dinsel tasavvufi, 218'i dindışıdır. Tasavvufi yapıtlarını en önemlileri Hüzzam, Saba ve Ferahfeza Mevlevi ayinleridir.

Bugün en çok bilinen ve seslendirilen eserleri arasında şunlar vardır:

Rast Semai Yine bir gülnihal aldı bu gönlümü
Hicaz köçekçe Şu karşıki dağda bir yeşil çadır
Rast Kar-ı Nev Gözümde daim hayali cânâ
Hicaz
Yörük Semai Yine neş'e-i Muhabbet etti dil-ü canım etti şeyda
Hüzzam Yürük Semai Reh-i Aşkında edip kaddimi kütah gönül
Ferahfeza Yürük Semai Bu gece ben yine bülbülleri hâmûş ettim
Hicaz Semai Ey büt-i nev-edâ olmuşum müptelâ
Talaa'l bedrü aleyna

http://tr.wikipedia.org/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder